13 Ağustos 2015 Perşembe

Kabaklı Mercimek Çorbası

Şu mercimek çorbası kimseden çekmedi benden çektiği kadar :)
Bu deneysel çalışmada amaç evdeki kabağı değerlendirmekti, peki neden mercimek çorbası bu deneye alet edildi? Çünkü mercimek çorbası eşimin en sevdiği çorba :D
Yapılış aşamalarını fotoğraflamak aklıma gelmemiş yaparken, ancak patlıcanlı mercimek çorbası yazımı tık tık tıklarsanız tıpatıp aynı çorba, sadece bir patlıcan yerine bir kabak doğrayıp katmıştım. Bir de patlıcanlı çorbaya kattığım yeşil mercimekten kabaklı çorbaya katmamıştım.
Çorba eşimden geçer not aldı, ve tabi benden de :D

Hepinize afiyet olsun efem. Mercimek çorbasını nasıl daha vitaminli hale getiririm diyorsanız size bir fikir verebilir. Sizlerin de değişik fikirleriniz varsa benimle paylaşın lütfen :) 


Patlıcanlı Mercimek Çorbası

Yemek yaparken deneysel çalışmalar yapmaktan kendimi alamadığım zamanlar oluyor. Bir anda içgüdüsel olarak "içine şundan da katayım, bence güzel olur" ya da "şu malzemeyi biran evvel değerlendirmem lazım, yoksa yazık olacak" tarzı düşüncelerle kendimi yeni bir deneyin içinde buluveriyorum. Sonra sarıyor bir heyecan, ya kötü olursa diye :) 
 
Deneysel bir çalışma yaptığımda daha sofraya otururken eşimi uyarıyorum, yine doğaçlama takıldım haberin olsun diye ve tadına baktıktan sonra o klasik soru geliyor; "Yeniden yapılası mı?" Eşim genelde evet yeniden yapılabilir diyor ama bir kaç sefer bence bunu bir daha deneme dediği de oldu :S   
 
Dün de evde patlıcan var ve eşim mercimek çorbasını çok seviyor, acaba mercimek çorbasını patlıcanlı yapsam nasıl olur diye google amcaya sordum. Bir kaç farklı tarif buldum ama hiçbirini tam olarak uygulamayıp hepsinden biraz biraz esinlenerek kendimce bir patlıcanlı mercimek çorbası yaptım. Sizin için de aşama aşama fotoğrafladım.
 
Daha önce közlenmiş patlıcan çorbası da yapmıştım ve severek tüketmiştik, ancak bu sefer patlıcanı közlemekle uğraşmak istemedim.
 

Öncelikle 1 adet küçük boy kuru soğanı doğrayıp sıvıyağda kavurdum.
 

 
Bu arada bir adet patlıcanı alacalı soyup 4'e bölüp dilimledim ve tuzlu suda beklettim.
 

Biraz küçük boy bir su bardağım var, onunla bir bardak kırmızı, yarım bardak yeşil mercimek ölçtüm ve yıkadım. (Burada yeşil mercimek eklemekteki amaç yeşil mercimek sevmeyen kocaya çaktırmadan yeşil mercimek yedirip onun faydalarından mahrum kalmamasını sağlamak)
 


 
Soğan yeterince pembeleştiğinde salça ve baharatları ekledim. (ben bu sefer karabiber, pulbiber, kırmızı toz biber, nane ve sumak ekledim. Siz zevkinize göre başka baharatlar da ekleyebilirsiniz. Mesela ben normalde mercimek çorbasına biberiye ve fesleğen katarım ancak bu sefer patlıcanlı yapacağım için o baharatları katma konusunda çekimser kaldım). Neredeyse unutuyordum, bu aşamada 2 diş sarımsağı da küçük küçük doğrayıp soğanlarla kavurdum.
 

Salça da bir müddet kavrulduktan sonra patlıcanları ve yıkadığım mercimekleri ekledim.
 

En son bir bardak mercimeğe 6 bardak su olacak şekilde suyunu katıp düdüklünün kapağını kapattım.
 


 
Piştiğinde böyle bir görüntüye kavuştu;
 

Blender'dan geçirin ki patlıcan sevmeyen çocuklarınıza veya eşinize içirecekseniz çorbayı içinde patlıcan olduğuna dair ortada delil kalmasın :D
 

Fotoğrafı sofrada aç bekleyen bir koca varken aceleyle çektim o yüzden ışığı falan ayarlayamamışım ama blender'dan geçirildiğinde bildiğin mercimek çorbası gibi görünüyor. Kimseye içinde patlıcan olduğunu söylemenize gerek yok :))))))

Afiyet olsun efem :)
 

6 Ağustos 2015 Perşembe

4 Yıl Önceki Keçe Hevesim-Anılar

4 yıl önce üniversiteden tanıdığım bir arkadaşımın bloğunda paylaştığı güzellikleri görüp ben de bir denesem mi acaba diyerek keçeden ciciler yapmaya başlamıştım. (arkadaşımın yaptığı güzellikleri görmek isterseniz tık tık ) Google'a keçe anahtarlık, keçe broş, vs.. yazarak neredeyse bulduğum bütün görselleri arşivlemiştim. Sonra da aradan en beğendiklerimi yapmaya çalışmıştım. 

Biraz evvel bir arkadaşımla bloğum ve yeni dikiş merakım hakkında konuşurken eski keçe merakım aklıma geldi. İş hayatına atıldıktan sonra keçelerle ilgilenmeye vakit bulamamış olsam da (çünkü gerçekten çok vakit alıyor onları düzgünce kesmeye çalışmak falan) o zamanlar onları yaparken ne kadar keyif aldığımı hatırladım. 

Sizinle o dönem yaptığım birkaç şeyin fotoğrafını paylaşmak istiyorum, çünkü benim kadar elişlerinde kabiliyetsiz bir insan en azından yüzüne bakılır bikaç parça ortaya çıkarmışsa sizler de neler yaparsınız onu göstermek amacım. Bu işlerde http://www.rengimdesign.net/  in eline su dökebilecek seviyeye gelmeyi ummasam da dediğim gibi keyif alarak yaptığım bir kaç parça var. Buyurun; 

İlk olarak çocukluğumuzun en sevimli kahramanlarından edi ve büdü ile başlayalım. Bu anahtarlıkları kendime yaptıktan sonra yeni evli bir çifte hediye ettim. Sonra bir kaç arkadaşım daha gördü, onlar da istedi. En çok yaptığım şey bu edi büdü ikilisi oldu o nedenle :) Acemi işi oldukları her hallerinden belli ama yine de çok sevimliler <3


Bu kurabiye canavarı ilk yaptığım, o nedenle biraz acemice ve fotoğrafını da çok kötü çekmişim. Daha sonra istek üzere mor renkte yapmıştım bir kaç tane. Gözlere bak yaa, yirim :)


Angry Birds'un yeni yeni meşhur olduğu dönemler :) Çok severek yapmıştım bundan da hem kendime hem arkadaşlarıma...


Bu arkadaş da bardak altlığı oluyor kendisi :)


6'lı set yapmıştım değişik renklerde :)


Tıpkı angry birds gibi cupcake'ler de o ara yeni meşhur oluyordu, ben de hemen yaptım bir tane. Angry birds'ün aksine cupcake'ler popularitesini hiç yitirmedi ama. Hala her baktığımız yerde görebiliyoruz kendisini. (örtülerde, tabaklarda, tepsilerde, fincanlarda, önlüklerde...)


Bunlar da fotoğrafsever bir arkadaşa :) Bu fotoğraf makinesi çok uğraştırmıştı :) Dondurma da öyle...


Eyfel kulesini bu kadar yamuk yaptığımı görse Fransa bana dava açabilir, o derece :D Tüm yamukluğuna rağmen bu broşu severek takıp işe gidiyordum o zamanlar :D Hey gidi günler...


Kapanışı çok özel bir arkadaş için diktiğim anahtarlıkla yapmak istiyorum (o çok özel arkadaş şu an benim 1.5 yıllık eşim :D ve hala saklıyor bu anahtarlığı arabasında ) Üşenmeyip plakayı bile işlemeye kalkışmışım ama küçücük arabaya koca plakayı sığdıramamışım tabi :))))

Bunları sizler de biraz vakit ayırarak küçük mutluluklar üretmeye hevesliyseniz cesaret vermek amaçlı yazıyorum. Mesela son paylaştığım araba hiç düzgün değil farkındayım ama bizim için anısı var, onu değerli kılan da o zaten. Mükemmeliyetçiliği sadece profesyonel hayatınızda bırakın, böyle küçük zevklerden sizi mahrum etmesine izin vermeyin olur mu? 

Sevgilerle <3